Hoşveren Çorbası

Yöremizde de biten otlardan olan hoşveren ıspanakgillerden olup tarla, bahçe ve yol kenarlarında biten bir bitki. Hoşkıran ve hoşuran olarak da bilinen hoşveren, genellikle ilkbaharda taze sürgün atar ve lezzetli olur. Aroması olduğu için sebze yemeklerinde, çorba, kavurma, dible ve börek içi malzeme olarak kullanıldığı gibi müstakil yemek olarak da değerlendirilir. Benim çok sevdiğim bir çorba değil ama hafif ve lezzetli olduğu konusunda aksini iddia edemem.

Bu basit yemek masrafsız olduğu kadar sıhhatli ve yiyenlere afiyet ve sıhhat vereceğine şüphe yok.

Malzemeler

Hoşveren
Bulgur (tercihen yörenin orta boy bulguru)
Salça
Tereyağı
Soğan
Tuz
Yapılışı
Bahçelerden toplanan hoşveren toplanır. Güzelce ayıklanır ve yıkanır. Bir çorbada kaşığa çok sayıda gelecek büyüklükte kesilir. Derince bir kaba konulduktan sonra üzerine kaynar su dökülür. Soğumasına yakın süzgeçten geçirilir.

Malzemeye göre seçilen tencere ocağa konulur. Kâfi miktar tereyağı eritilir ve yemeklik doğranmış soğan ilave edilir. Kavrulup pembeleşince salça eklenir ve karıştırılır. Üzerine soğuk veya sıcak su eklenir ve pişmeye bırakılır. Su kaynayınca daha önce süzülmüş hoşveren, bulgur ve tuz eklenir. Pişmesi için beklenir. Çorba olduğu için sulu olmasına dikkat edilmelidir.

Afiyet olsun.




Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Cudi Dağı ve Cizre'yi yakından tanıyalım.

Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi

Kısas-ı Enbiya

Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.

Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.

ismailgulec.net