Üniversite Seçmeli Dersleri

Yılbaşından hemen sonra YÖK 2020 yılında yapacağı iddialı projelerini önemli bulduklarını kamuoyuyla paylaştı. Bunların biri de seçmeli ders havuzu ile idi.

Üniversitelerde sosyal bilimler ile ilgili ders havuzu oluşturmak ve fen-mühendislik-sağlık bilimlerindeki öğrencilerin de bu ders havuzundan ders almalarını sağlamak.

Bu haberi okuduktan birkaç gün sonra da Diyanet İşleri Başkanı'nın konu ile ilgili bir demeci dikkatimi çekti.

Üniversitelerde seçmeli ders havuzu önerisinde bulunan Başkan Erbaş, şöyle devam etti:

"O seçmeli ders havuzuna her fakülteden dersler konulmalı. İlahiyat Fakültesi'ndeki bir öğrencimiz sosyolojiden, edebiyattan, matematikten dersler seçmeli. Tıp Fakültesinden bir öğrencimiz olur ya Kuran-ı Kerim öğrenmemiş olabilir. İlahiyat Fakültesi'nde Kur'an-ı Kerim dersini seçsin ve öğrensin. Bu bir fırsattır. Fıkıh dersini seçsin. Aynı şekilde Hukuk Fakültesi'nde öğrencilerimiz İslam hukukunu seçsin. Bu durum üniversitelerde de oldukça faydalı bir metot olmuş olur."

Bu konuyu çok önemsiyorum. Çünkü bir yükseköğretim kurumunu üniversite yapan dokuz değerden biri tüm öğrencilerin aldığı ortak derslerdir. 'Liberal arts' olarak isimlendirilen bu dersler üniversite öğrencisinin zihin dünyasını şekillendirecek, kendisini, çevresini ve dünyanın güncel sorunlarını anlamasına yardımcı olacak genel kültür dersleridir.

Bu derslerin kökeni Antik Yunan'a kadar gidiyor. Ortaçağ üniversiteleri ile yeni bir muhteva kazandıktan sonra genel kültür dersleri üniversitelerin vaz geçilmez özelliklerinden biri oluyor. Bizde üniversite öğrencilerinin çoğu kez beklentileri karşılamamasının ardında bu dersleri almamasının yattığını düşünüyorum.

Bizde YÖK ortak dersleri diye bir grup ders daha var. İnkılap Tarihi, Türk Dili ve Yabancı Dil. Son yıllarda bu dersler uzaktan eğitim yolu ile verilmeye başlandı ve iyice değersizleşti. Her dönem aynı veya benzer soruların sorulduğu sınavlarda öğrenciler çok fazla vakit harcamadan başarılı oluyorlar ve ders yasak savma kabilinden geçiştiriliyor.

Oysa o dersler o kadar önemli ki değil uzaktan vermek her hafta düzenli ve ciddi bir şekilde yapılmalı. İnkılap Tarihi hangi yılda hangi devrimin yapıldığını ezberletmekten öteye geçerek Türk modernleşmesi olarak ilk dönem Osmanlı modernleşmesi, ikinci dönem de Cumhuriyet modernleştirmesi sebep ve sonuçlarıyla birlikte anlatılırsa öğrenciler hem yakın tarihlerini daha iyi öğrenecekler hem de yapılan işlerin neden yapıldığını anlayabilecekler.

Türk Dili derslerinde de okuma ve anlama becerilerini, öğrencinin kendisini yazılı ve sözlü ifade etmesini, sağlıklı iletişim kurma becerisini, hayat boyu kullanmak zorunda olduğu kimi resmi ve gayrıresmi yazı formlarını başarılı bir şekilde kullanması öğretilebilir.

Herkesin geçtiği ve bir şey öğrenmediği yabancı dil dersleri de kur biçiminde yeniden düzenlenerek en azından B1 düzeyine getirecek şekilde tamamlanmalı, öğrenciler temel ihtiyaçlarını karşılayacak yabancı dil bilgisini öğrenmeli.

Üniversite derslerini kim belirleyecek?

Bu ciddi bir soru olarak karşımızda duruyor. Aslında cevabı belli ama bizdeki sistem bu cevabı beğenmeyip yeni ders önerileri getirmeye müsait. Bir de her şeyi herkesten daha iyi bilen üniversite yöneticileri olduğunu da düşünürsek bu konuda bir standart yakalamanın ancak YÖK'ün mecbur tutmasıyla olması mümkün görünüyor.

Batı'da bu derslerin temelini oluşturan Türkçeye tam olarak çeviremediğimiz ve bugünkü Fen-Edebiyat fakültelerinin atası diyebileceğimiz derslerin yer aldığı liberal arts iki kademeden oluşuyordu. İlk kademe gramer, belagat ve mantık derslerin yer aldığı trivium, ikinci kademe ise aritmatik, geometri, astronomi ve müzik derslerinin yer aldığı quadrivium idi.

Bu dersler zemin olarak kabul edilebilir. Trivium arasında bulunan gramer ve belagat Türk Dili dersi içinde verilerek hallolur. Mantık ise bölümü ne olursa olsun tüm birinci sınıflarda müstakil olarak bir dönem verilmesi gereken zorunlu ders olmalı. İkinci grubu oluşturan dersler ise özellikle sosyal bilimler öğrencileri için düzenlenmeli.

Daha somut ifade edebilecek olursak İnkılap Tarihi ve Türk Dili derslerini daha aktif ve verimli hale getirdikten sonra geriye dört alan kalıyor. Hukukçular dışındaki öğrenciler için Doğal Hukuk ve İnsan Hakları, tıpçılar ve psikoloji öğrencileri dışındakiler için İnsan ve Doğası, tüm öğrenciler için Uygarlık veya Bilim Tarihi ile İnanç Tarihi. Ayrıca tüm öğrencilerin mutlaka seçmesi gereken güzel sanatlarla ilgili bir ders de olmalı. Çağın mecbur bıraktığı bir ders daha var. Temel Bilgi Teknolojileri veya buna benzer bir ders. Bu derste öğrencilere yapay zekâ, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, veri okuryazarlığı ve giyilebilir teknolojiler hakkında bilgi verilmeli.

Ve bu derslerin saatleri ve süreleri esnek olmalı ve öğrenci istediği dönem alabilmeli. Bunlara ilaveten bir seminer dersi gibi yapılacak öğrencinin yaşadığı şehrin tarihini ve coğrafyasını tanımasını sağlayacak bir etkinlik olmalı ve bu sınav ve not biçiminde olmamalı. Öğrencinin katılması kâfi sayılmalı.

Bu derslerin içeriğini ve hazırlatılmasını Türkiye gerçeklerini göz önünde bulundurduğumda YÖK'ün yapması gerektiği ortada. Ülkenin bu alanlarda en yetkin hocalarına yazdırılacak kitaplar bastırılıp tüm üniversitelerde okutulmalı. Aksi takdirde içerikleri farklı ve birbirinin kopyası onlarca kitap piyasayı kaplar ve arzu edilen neticeyi tahsilden uzak bir durum ortaya çıkar.

Sonuç olarak bu konuların dile getirilmesinden memnuniyet duyduğumu ve ümitlendiğimi ancak Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne Türk Dili, İngilizce Öğretmenliği bölümüne İngilizce ve Tarih bölümüne İnkılap Tarihi dersi neden yok diye sarıp koydurmaya çalışan, bir dönemde bir öğrencinin 15 ders almasına imkân sağlayan, dönemde 10 ders alınan üniversitelerle bunu yapmanın mümkün olmadığını düşündükçe de ümitsizliğe kapılıyorum maalesef.





Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Diyar-ı Rum'a ne zaman Türkiye denildi?

02:00 Türkiye'nin Doğuşu ve Türkiye Adının Ortaya Çıkışı
03:00 Selçuklu Türkmenleri Anadolu'ya Ne Diyorlardı?
04:30 Anadolu'nun Adı Nereden Geliyor?
06:30 Türk Sultan ve Meliklerinin Rum Adını Değiştirmelerinin Nedeni Nedir?
08:30 "Rum" Kelimesi Coğrafi mi Yoksa Siyasi Bir İsim mi?
10:30 Diyar-ı Rum Nasıl Türkiye'ye Dönüştü?
13:30 Türkiye Adı İlk Defa Ne Zaman Kullandı?
16:15 Türkiye'nin Doğuşu ve Türkiye Adının Ortaya Çıkışı
19:30 Türkler Anadolu'nun Türkleşmesini Nasıl Başardı?
23:00 "Türklerin Gelmesiyle Anadolu Ciddi Bir Şekilde Kalkınıyor"
29:00 Türkler Geldiğinde Anadolu'da Nasıl Bir Yaşam ve Kültür Vardı?
34:00 Türkler Anadolu'ya Yerleşip Çoğaldıkça Yerli Halka Ne Oldu?
38:00 Gayrimüslimlerin Müslümanlaşmasında En Önemli Etken Nedir?
44:30 Türkiye Adının Yaygınlaşmasında Seyyahların Rolü Oldu mu?

Semazenlik ve Giydiği Kıyafetlerin Sembolik Anlamı

02:00 Sema Nedir, Semazen Nedir?
03:45 Sema Eğitimi ve Semazenlik
09:00 Mevlana Zamanında Sema Var mıydı?
13:00 Hangi Tarikatlarda Sema'ya Benzer Bir Uygulama Vardır?
14:30 Sema, Mevlana'dan Sonra Bugünkü Halini Nasıl Aldı?
18:20 Semazen Olmak İçin Bir Şart Var mıdır?
21:00 Sema Gösterisi Neden Yapılır?
25:15 Semazenlerin Başları Neden Dönmez?
29:00 "Mevlevi Mukabelesi Bize Hayatın Kendisini Öğretir"
34:00 Semazenlerin Giydiği Kıyafetlerin Sembolik Anlamı Nedir?
40:00 Sema Hareketlerin Sembolik Anlamı Nedir?
46:00 Semazenlerin Harektleri Ne Anlama Gelir?

ismailgulec.net