Özgeçmiş
...
Bu dörtlük Medine’yi savunan şanlı askerlerden Mülâzım-ı Evvel İdris Sabih Bey’in şehri terketmeden veya terkederken yazdığı bir şiirden alınma. İki buçuk yıla yakın bir süre şehri çetelere ve yağmacılara karşı savunan Fahreddin Paşa ve askerlerinin şehri hangi duygular içinde savundukları ve ayrılırken neler hissettiklerini göstermesi bakımından oldukça önemli bulduğumu da belirteyim.
Efendimize
Bir ulü’l-emr idin emrine girdik
Ezelden bey‘atli hakanımızsın
Az idik sâyende murâda erdik
Dünya ve ahiret sultânımızsın
Unuttuk İlhan’ı Kara Oğuz’u
İşledik seni gözbebeğimize
Bağışla ey şefî‘ kusurumuzu
Bin küsur senelik emeğimize
Suçumuz çoksa da sun‘umuz yoktur
Şımardık müjde-i sehâbetinle
Gönlümüz ganîdir, gözümüz toktur
Doyarız bir lokma şefâatinle
Nedense kimseler dinlemez eyvâh!
O kadar saf olan dileğimizi
Bir ümmî isen de ya rasûlallah
Ancak sen okursun yüreğimizi
Suları tükendi gülâbdânların
Dinmedi gözümüz yaşı merhamet
Külleri soğudu buhurdanların
Aşkınla bağrını yakmada millet
Gelmemiş Türkçede Lebîd, Hassan’ın
Yok bizde ne Bürde ne Muallaka
Yolunda baş veren âl-i Osmân’ın
Lâl ile yazdığı tarihten başka
Ne kanlar akıttık hep senin için
O ulu Kitâb’ın hakkı için azîz
Gücümüz erişsin ve erişmesin
Uğrunda her zaman dövüşeceğiz
Yapamaz Ertuğrul evlâdı sensiz
Cân verir cânânı veremez Türkler
Ebedî hâdimü’l-harameyniniz
Ölsek de Ravza’nı rûhumuz bekler
Bu şiir Fahreddin Paşa ve askerlerinin sadece bir şehri savunmadıklarını, çok daha fazla bir şey için çarpıştıklarını çok açık bir şekilde gösteren güzel bir belgedir. Mehmetçik adının ordumuza neden verildiğini de çok güzel açıklıyor.
Ne mutlu ölsek de ruhumuz ravzanı bekler diyebilen askerlerimize...
...
Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.
Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.
Youtube videolarını izleyebileceğiniz, A'mâk-ı Hayal Sohbetleri, Kültürümüzde Şiir ve Mûsikî (TRT Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav Radyo), Enderun Sohbetleri (Vav TV) ve Mürekkep Damlaları (Vav Radyo)'ni dinleyebileceğiniz sayfadır.
Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...
Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.
Cudi Dağı ve Cizre'nin Kültür ve Tarihimizdeki Önemi
04:00 "Cudi- Nuh'un Gemisinin İzinde" Romanının Yazılış Serüveni
06:30 "Şeyh ve Kilise" Kitabının Yazılış Serüveni
16:00 Cudi Dağı İle İskender Paşa Camii Arasında Nasıl Bir Bağlantı Vardır?
17:30 Cizreli Şeyh Seyda Hazretleri Kimdir?
20:15 Diyarbakır Ulu Camii ve Cizre Ulu Camii'nin Ortak Yönleri
23:15 Cizre'deki Kırmızı Medrese'nin Önemi Nedir?
32:00 Cizre'deki Şikeft-i Cüz Mağarası'nın Manevi Önemi
34:30 Cizre'deki Cebrail Kapısı'nın Tarihi Önemi
36:30 Sefine Festivali, Kültürel ve Dini Açıdan Ne İfade Eder?
43:00 "Cudi Dağı, Hz. Nuh'un ve Ümmetinin Sığınağıdır"
45:30 Hz. Nuh'un Gemisini Arayan Gencin Hikayesi
Cevdet Paşa’nın ahir ömründe yazdığı bu kitabın tam adı: Kısas-ı Enbiyâ ve Tevârîh-i Hulefâ. Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Peygamber’in hayatı ve Hulefâ-yi Râşidîn ile Emevî, Abbâsî halifelerinden, diğer Türk-İslâm devletlerinden ve Osmanlı tarihinin 1439 yılına kadar olan ilk devirlerinden bahseder. Bir nevi İslam tarihi de denilebilir.
Tanpınar’ın onun için söylediği şu sözler çok önemli: Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiya'da ve bilhassa da bu kitabın Peygamber'in hayatına ait olan kısmında nesrin kemal noktasına varmıştır. Türkçe'de Mevlid'den başka hiçbir kitap, bu kadar herkesin dilini konuşuyor hissini bırakmamaktadır.