Yediler Tekkesi

1571’de, Lefkoşa’nın fethi sırasında sokak aralarında yapılan savaşlarda şehit olan yedi Türk askerinin, bir rivayete göre yedi kardeşin mezarı imiş burası. Buraya kadar normal. Asıl ilginç olan bu yedi şehit askerin geceleri atlarıyla bölgeyi dolaşıp asayişi temin ettiğine dair olan söylence. Herkese görünmezlermiş, sadece gölgesi hafif olanlara görünürlermiş.
Çok eskiden burada Venedikli bir zengine veya asile ait bir ev varmış burada. Şehrin merkezinde bir yerde zaten. Belki de bu evi ele geçirirken şehit düştüler ve şehit düştükleri yere de defnedildiler.
Tekke veya türbe 1955’lerde o kadar bakımsız ki Lefkoşa Belediyesi bir ara yıkmak istemiş burayı. Ancak dönemin Kıbrıs Müftüsü Dana Efendi’nin müdahalesiyle yıkılmaktan kurtulmuş.
Eskiden türbenin bakımı ile ilgilenen türbedarın kaldığı bir kaç oda bulunurmuş çevrede. Şimdi ise yaşlı bir hanım ilgileniyor türbe ile. Anahtarı onda, ancak onu evinde bulabilirseniz içeri girebilirsiniz. Zar zor bulabildik teyzemizi, şükür.Yakın zamana kadar, yakın dediysek 20-30 sene öncesine kadar, bazı yaşlı teyzeler özellikle Perşembe ve Cuma günleri gelip ibadet ederlermiş, tespih ve zikir çekerler, adaklarını dağıtırlarmış burada. Dilekler kabul edildiği zaman mum yakma, yeşil renkli bezler örtme adeti varmış ama artık unutulmuş. Şimdilerde çok az kişi tarafından biliniyor ve ziyaretçileri de iyice azaldı. Bir de çıkmaz sokak gibi bir yerde olduğu için ancak benim gibi kaybolanların tesadüfen bulabilecekleri bir yapı.
Şimdilerde iyice unutulmuş bu yapının küçük ama özellikli bir mimarisi var. Kuzeye bakan avluya çıkan kapı kapatıldığı için girişler tek taraftan güney tarafından. Basık kemerli bir kapı girişi var yola bakan. Girer girmez hemen solda bir mihrap var. Çok sağlam olmayan bir çatının örttüğü doğu duvarının önünde sarı taştan yapılmış yan yana dizili yedi mezar var. Batı duvarında ise basık kemerli iki pencere var.
Şimdilerde ilgilenen o yaşlı teyzenin ardından buranın hali ne olur bilmem. İnşallah unutulup gitmez, kaybolmaz. Çünkü şehrin hafızasını canlı tutan ve ruh veren bir yer burası.
Lefkoşa’da dolaşırken bu kimsesiz tekkeyi ve türbeyi de unutmayın e mi!




Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Oryantalizmin Zihin Dünyası, Ötekileştirmenin İdeolojisi ve Edward W. Said

Kitap kapağındaki görselin hikayesi
Oryantalizm hakkında yazılmış çok kitap ve çalışma varken böyle bir çalışmay yapmaya iten motivasyon
Oryantalizmin genel kabul görmüş bir tanımı
Oryantalizmle birlikte geçen modernlik ile arasındaki ilişki
Said’in temel tezi
Oryantalistler Said’in görüşlerine katılmama sebepleri
Seyahatname edebiyatı ile oryantalizm arasındaki ilişki
Oryantalizmin Osmanlı İmparatorluğuna bakışında diğerlerinden farklı olduğu taraf
Oryantalizmin zihin dünyasında İslam
Batı zihninde teşekkül eden Osmanlı imgesi
Türk despotizmi ve bu söylemi ortaya çıkaran gerekçeler
Batı toplumu, Doğu toplumu, İslam toplumu, Osmanlı toplumu
Gerçek Doğu ile oryantalistlerin ürettiği Doğu imgesi arasında bir uçurum var
Osmanlı-Bilim dünyasında şerh edebiyatı ile ilgili
Akli ilimlerin medreseden kaldırılması iddiası
Rönesansı başlatan doğulu alimler

Arebeskin sosyal ve kültürel temelleri

02:00 Arabeskin Anlatılmamış Hikayesi
03:00 Arabesk Nedir, Nasıl Ortaya Çıktı?
04:00 Arabesk Müzik Türkiye'de Ne Zaman Ortaya Çıktı?
11:00 Arabesk İle Gecekondu ve Göç Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?
13:30 Arabesk Hitap Ettiği Kitle Bakımından Caz ve Blues İle Kıyaslanabilir mi?
16:00 Arabeskin Gelişmesinde Almanya'nın Nasıl Bir Katkısı Oldu?
19:00 Türk Müziğinin Benzersiz Bir Türü: Arabesk
27:00 Mısır'ın Müzik Dünyasındaki Yeri ve Etkisi
31:00 Arap Müziği Türkiye'yi Nasıl Etkiledi?
38:00 Arabeskin Anlatılmamış Hikayesi

ismailgulec.net