Asaf Han'ın "Ararız" redifli şiiri

Notlarımı karıştırırken İran Adana Konsolosu Âsaf Han’a ait bir şiir buldum. Enderun Kitabevi’nde çıraklık yaptığım yıllarda bir hocamızdan dinleyip not almışım ancak kim olduğunu yazmamışım. Mahmut Kaya hocamızdan duymuş olma ihtimali geliyor aklıma. Şiire geçmeden önce Âsaf Han hakkında bilgi vermek isterdim. Maalesef hakkında pek bir şey bilmiyorum ve yaptığım kaba araştırmada pek bir şey öğrenemedim. Öğrenebildiğim tek şey Adana konsolosluğu yaptığı yıllarda Türklerin çıkarlarını koruduğu ve malî destek sağladığı, Fransızların işgalinden sonra Adana’dan ayrılıp Konya’ya gittiği ve sıkıntı yaşadığı, Ankara Hükümetinden yardım istediği, durumunun düzeltildiği ve bir maaş bağlandığı. Fransızlar çekildikten sonra eski görevine dönmek için çaba gösterir ancak muvaffak olup olmadığına dair bir şey öğrenemedim.

Yunus Emre'yi ne kadar tanıyoruz?

Yunus Emre’nin yaşadığı dönem içindeki yeri nedir? Yunus Emre ümmî miydi, okumuş muydu? Birden fazla Yunus var mı? Varsa Yunus Emre’nin şiirlerini diğerlerinden ayırt etmek mümkün mü? Yunus Emre’nin Türkiye Türkçesi ve Türk edebiyatı için önemi nedir? Yunus Emre Divanı’nın birçok neşri varken siz yeni bir yayın yaptınız. Sizin çalışmanızın öncekilerden farkı nedir? Yunus Emre’nin beslendiği kaynaklar nelerdir? Bu çalışma ile Yunus Emre hakkında bilmediğimiz bir şey öğrendik mi veya düzelttiğiniz yaygın bir bilgi var mı? Vahitpaşa yazma nüshası ile başladınız. Neden bu nüshayı tercih ettiniz? Çalışmanın önemli bir kısmını sözlük oluşturuyor. Sanırım bu sözlüğü mevcut sözlüklerdeki anlamlarını karşısına yazarak hazırlamadınız. Sözlüğün özelliğinden ve öneminden bahseder misiniz?

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Yunus Emre'yi ne kadar tanıyoruz?

Yunus Emre’nin yaşadığı dönem içindeki yeri nedir? Yunus Emre ümmî miydi, okumuş muydu? Birden fazla Yunus var mı? Varsa Yunus Emre’nin şiirlerini diğerlerinden ayırt etmek mümkün mü? Yunus Emre’nin Türkiye Türkçesi ve Türk edebiyatı için önemi nedir? Yunus Emre Divanı’nın birçok neşri varken siz yeni bir yayın yaptınız. Sizin çalışmanızın öncekilerden farkı nedir? Yunus Emre’nin beslendiği kaynaklar nelerdir? Bu çalışma ile Yunus Emre hakkında bilmediğimiz bir şey öğrendik mi veya düzelttiğiniz yaygın bir bilgi var mı? Vahitpaşa yazma nüshası ile başladınız. Neden bu nüshayı tercih ettiniz? Çalışmanın önemli bir kısmını sözlük oluşturuyor. Sanırım bu sözlüğü mevcut sözlüklerdeki anlamlarını karşısına yazarak hazırlamadınız. Sözlüğün özelliğinden ve öneminden bahseder misiniz?

Osmanlı şiirini anlamak

Osmanlı şairi neden bahseder?

Bugün bilmediğimiz bir eşya. Su kabağı. Biz şiirlerden su kabağı hakkında neler öğreniyoruz?

Şairlerimiz Kâbe’yi nasıl görmüşler ve tasvir etmişler?

Kandillerin de çok yaygın olduğunu görüyoruz. Kandil sadece camilerde mı kullanılırdı?

Güncel Yazılar

Asaf Han'ın "Ararız" redifli şiiri

Notlarımı karıştırırken İran Adana Konsolosu Âsaf Han’a ait bir şiir buldum. Enderun Kitabevi’nde çıraklık yaptığım yıllarda bir hocamızdan dinleyip not almışım ancak kim olduğunu yazmamışım. Mahmut Kaya hocamızdan duymuş olma ihtimali geliyor aklıma. Şiire geçmeden önce Âsaf Han hakkında bilgi vermek isterdim. Maalesef hakkında pek bir şey bilmiyorum ve yaptığım kaba araştırmada pek bir şey öğrenemedim. Öğrenebildiğim tek şey Adana konsolosluğu yaptığı yıllarda Türklerin çıkarlarını koruduğu ve malî destek sağladığı, Fransızların işgalinden sonra Adana’dan ayrılıp Konya’ya gittiği ve sıkıntı yaşadığı, Ankara Hükümetinden yardım istediği, durumunun düzeltildiği ve bir maaş bağlandığı. Fransızlar çekildikten sonra eski görevine dönmek için çaba gösterir ancak muvaffak olup olmadığına dair bir şey öğrenemedim.

Sakla kulum beni, saklayım seni

Hayatı hakkında pek bir şey bilmediğimiz Bektaşî şairlerinden biri de Genç Abdal’dır. M. Tevfik Oytan'ın Bektaşîliğin İçyüzü isimli eserinde onun altmış kadar nefesini yer alırlar. Tevfik Oytan'ın ve Sadettin Nüzhet’in verdiği bilgilere göre Genç Abdal bir divan katibi (memur) iken Eskişehir'den gelen Seyyid Gazi ve Sultan Şücâ tekkeleri şeyhleriyle tanışır ve etkilenir. Memurluğu bırakıp Eskişehir'e gider. Eskişehir’de Seyyit Battal Gazi Dergahı ve Seyit Sultan Şüceattin Veli Dergahı inzivaya çekilir. Aruz ve hece ile yazdığı şiirlerinde Gencî ve Genç Abdal mahlaslarını kullanan şairi yakından tanımak için antolojilerde yer alan bir nefesini aktaralım. ‘Sekâhüm’ sırrını söyleme sakın! Sakla kulum beni, saklayım seni Cevher-i zâtını keşfetme sakın Sakla kulum beni, saklayım seni

Kitaplar

ismailgulec.net