Hakiki ‘Sahte Diploma’yı konuşmalıyız!

Türkiye birkaç günden beri sahte diploma davasını konuşuyor. Meselenin çarpıtılarak sunulması bir yana tarih boyunca bu tür sahtekarlıklar hep oldu, bundan sonra da olacak. Diğer konularda yapılan sahtekarlıklardan farkı olmayan adlî bir vaka olarak değerlendirilebilir. “Yakalandıkları ve diplomaları iptal edildiği” sürece de bir sorun olmaz, ülkeye bir zarar vermez. Özellikle 2010’larda sonra hızla hayatımıza giren ve bize dayatılan yaşam tarzının sonucu toplumsal çürümüşlüğümüzün tezahürlerinden biri der, geçeriz.

Ancak meselenin farklı bir boyutu daha var. O boyuta geçmeden önce cevap vermenizi istediğim bir sorum var. Bu soruyu savcı ve polisten önce toplum sahte diploma ile iş yapanların yetersiz olduğu görüp sahtekâr olduklarını anlasaydı sormazdım. Maalesef savcı ve polis marifetiyle anlayabildik.

İznik Medresesi ve Davud-ı Kayseri

İznik bizim için neden değerli?
Kitabın kapak resmi bize ne anlatıyor?
İznik Medresesi ne zaman ve nasıl kuruldu?
Vakfiyesinde neler var?
Bu medresede kimler ders verdi?
Davud Kayserî müderris olarak neden seçildi?
Davud-ı Kayseri dışında kimler ders verdi?
Davud-ı Kayserî hangi gelenekte yetişti?
İznik medresesinin Konya medreselerinden bir farkı var mı?
İznik medresesi Osmanlı medrese geleneğinde ilk olması dışında bir başka etkisi var mı?
İznik medresesi önemini ne zamana kadar korudu?
Bursa, Edirne ve İstanbul’dan sonra İznik medresesi hangi seviyede kalıyor
Medresenin ders müfredatı

Sözü Güzelleştirmenin Yolları, Pati Kitap, 2025

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

İznik Medresesi ve Davud-ı Kayseri

İznik bizim için neden değerli?
Kitabın kapak resmi bize ne anlatıyor?
İznik Medresesi ne zaman ve nasıl kuruldu?
Vakfiyesinde neler var?
Bu medresede kimler ders verdi?
Davud Kayserî müderris olarak neden seçildi?
Davud-ı Kayseri dışında kimler ders verdi?
Davud-ı Kayserî hangi gelenekte yetişti?
İznik medresesinin Konya medreselerinden bir farkı var mı?
İznik medresesi Osmanlı medrese geleneğinde ilk olması dışında bir başka etkisi var mı?
İznik medresesi önemini ne zamana kadar korudu?
Bursa, Edirne ve İstanbul’dan sonra İznik medresesi hangi seviyede kalıyor
Medresenin ders müfredatı

Şifa-i Şerif

Eserin tam adı ve önemi
Müellifi Kadı İyaz kim?
Niçin yazıldı?
Eserin muhtevası
Kaynakları
İslâm Dünyasındaki Yeri
Osmanlılarda Şifâ geleneği
Niçin okutulur?
Şifahanlık geleneği
Şerhleri ve tercümeleri

Güncel Yazılar

Hakiki ‘Sahte Diploma’yı konuşmalıyız!

Türkiye birkaç günden beri sahte diploma davasını konuşuyor. Meselenin çarpıtılarak sunulması bir yana tarih boyunca bu tür sahtekarlıklar hep oldu, bundan sonra da olacak. Diğer konularda yapılan sahtekarlıklardan farkı olmayan adlî bir vaka olarak değerlendirilebilir. “Yakalandıkları ve diplomaları iptal edildiği” sürece de bir sorun olmaz, ülkeye bir zarar vermez. Özellikle 2010’larda sonra hızla hayatımıza giren ve bize dayatılan yaşam tarzının sonucu toplumsal çürümüşlüğümüzün tezahürlerinden biri der, geçeriz.

Ancak meselenin farklı bir boyutu daha var. O boyuta geçmeden önce cevap vermenizi istediğim bir sorum var. Bu soruyu savcı ve polisten önce toplum sahte diploma ile iş yapanların yetersiz olduğu görüp sahtekâr olduklarını anlasaydı sormazdım. Maalesef savcı ve polis marifetiyle anlayabildik.

Efe, Alp, Feta ve Hz. Ali

Efe ve zeybek havalarını duymayanımız, bilmeyenimiz yoktur. Hem türküsü hem oyunu oldukça popüler oldu. Günümüzde hakikati unutularak bir eğlence aracına dönüştürülen efelik ve zeybekliğin sosyal ve tarihî temellerine baktığımızda ideal erkek modelini görüyoruz.

Efe kelimesine sözlüklerde üç anlam veriliyor. Zeybekle eş anlamlı olarak kullanılan ilk anlamı Batı Anadolu’da, özellikle Aydın ve İzmir bölgelerinde zeybeklerin ağalarına, köy yiğitlerine verilen isim. İkinci anlamı kabadayı, üçüncü anlamı ağabey ve dördüncü anlamı eşkıya. Ayrıca Ege köy ve kasabalarında erkeklere hitap sözü olarak da kullanılıyor.

Eşkıya tarihin bir döneminde siyasi istikrarsızlığı fırsat bilerek efeliği istismar eden bir grup için kullanıldığından dolayı bu anlamı arizî kabul edip diğer anlamlar üzerinde duracağım.

Kitaplar

ismailgulec.net