“Kuşlar olmasa şiir eksik kalırdı.” diyecek olsam kim itiraz edebilir. Hatta biraz daha ileri götüreyim iddiamı. Kuşlar olmasa dünya eksik olurdu.
Güz mevsimindeyiz. Şairlerin sevmese de şiirlerinde duygularını aktarırken teşbih unsuru olarak sıkça kullandıkları bir mevsimdir hazan. Sararan yapraklar ve göç eden kuşlar ise bu mevsimin geldiğini haber veren iki haberci. Ayvalar sararıp narlar kızarırken kuşlar da göç hazırlıklarına başlar:
Tenbihü’l-Gâfilîn vaaz ve nasihat kitabıdır. Maverâünnehir bölgesinde yaşayan ve Türk olması kuvvetle muhtemel olan Ebü’l-Leys, fakihliği ile öne çıkan ancak temel İslam ilimlerinin hemen her alanında eser vermiş velut bir âlimdir. Ehl-i sünnetten, Hanefi fıkhının en önemli ve öncü isimlerinden bir fakih, müfessir, mütekellim/kelamcı ve aynı zamanda bir sufidir. Semerkant ve Belh’te müderrislik yaptığı, ahlak ve irşada dair konularda vaazlar verdiği de eserlerinin üslubundan anlaşılmaktadır.
Ebü’l-Leys’in eserleri, üslubunun akıcılığı, dilinin sadeliği ve tasnifteki başarısı ile dikkat çeker. Halkın seviyesine inerek anlaşılması zor olan meselelerin daha kolay öğrenilmesini sağlar. Sadece ders vermekle meşgul olmamış halkın da eğitimine önem vermiş bir alim. Kitaplarını ayet ve hadise dayandıran Ebu’l-Leys halkın içinde olmasa böyle bir kitap da yazamazdı. Bu yüzden eserleri Endülüs’ten Endonezya’ya kadar yayıldı ve asırlar boyunca İslâm dünyasının birçok bölgesinde Müslüman toplumların İslâm anlayışlarını ve dinî hayatlarını derinden etkiledi.
Tenbihü’l-Gâfilîn vaaz ve nasihat kitabıdır. Maverâünnehir bölgesinde yaşayan ve Türk olması kuvvetle muhtemel olan Ebü’l-Leys, fakihliği ile öne çıkan ancak temel İslam ilimlerinin hemen her alanında eser vermiş velut bir âlimdir. Ehl-i sünnetten, Hanefi fıkhının en önemli ve öncü isimlerinden bir fakih, müfessir, mütekellim/kelamcı ve aynı zamanda bir sufidir. Semerkant ve Belh’te müderrislik yaptığı, ahlak ve irşada dair konularda vaazlar verdiği de eserlerinin üslubundan anlaşılmaktadır.
Ebü’l-Leys’in eserleri, üslubunun akıcılığı, dilinin sadeliği ve tasnifteki başarısı ile dikkat çeker. Halkın seviyesine inerek anlaşılması zor olan meselelerin daha kolay öğrenilmesini sağlar. Sadece ders vermekle meşgul olmamış halkın da eğitimine önem vermiş bir alim. Kitaplarını ayet ve hadise dayandıran Ebu’l-Leys halkın içinde olmasa böyle bir kitap da yazamazdı. Bu yüzden eserleri Endülüs’ten Endonezya’ya kadar yayıldı ve asırlar boyunca İslâm dünyasının birçok bölgesinde Müslüman toplumların İslâm anlayışlarını ve dinî hayatlarını derinden etkiledi.
Uganda'da yaşamak
Kısa bir Uganda tarihi. Hangi ülkenin sömürgesiydi? Ne zaman kuruldu?
Ugandalılarin dini nedir?
Uganda’da Müslümanların hayatı
Müslümanlar daha çok nerede yaşıyorlar ve hangi işlerle meşgul oluyorlar?
Ugandalılar eski inançlarını devam ettiriyor mu?
Uganda’da yaşayan Türkler var mı?
Yaygın bir inanç olarak wichtcraftlar
Uganda’da yükseköğretim
Uganda yemekleri
Uganda’da düğün ve cenaze
Uganda ve Nil
Uganda'nın rengarenk, cıvıl cıvıl kuşları ve çiçekleri
Afrika’nın meşhur hayvanları
Tanzanya, Kenya, Ruanda ve Kongo
Uganda’da da Türk dizileri izleniyor mu?
Uganda’ya ne için gidilmeli?
Gidecek olanlara tavsiyeler
“Kuşlar olmasa şiir eksik kalırdı.” diyecek olsam kim itiraz edebilir. Hatta biraz daha ileri götüreyim iddiamı. Kuşlar olmasa dünya eksik olurdu.
Güz mevsimindeyiz. Şairlerin sevmese de şiirlerinde duygularını aktarırken teşbih unsuru olarak sıkça kullandıkları bir mevsimdir hazan. Sararan yapraklar ve göç eden kuşlar ise bu mevsimin geldiğini haber veren iki haberci. Ayvalar sararıp narlar kızarırken kuşlar da göç hazırlıklarına başlar:
28 Eylül Pazar günü Türk şiirinin önemli isimlerinden birini, Yavuz Bülent Bakiler’i kaybettik. Onu ve düşüncelerini açıklayan çok şey yazıldı, çizildi. Yakından tanıyanlar şahitlikleriyle onun yapıp ettiklerini, düşünüp söylediklerini paylaştılar. Hakkında konuşacak kadar yakından tanımadığım ve eserleri üzerine değerlendirme yapacak kadar yakın okumalar yapamadığım Yavuz Bülent Bakiler’i gençliğimden hatırladığım bir şiiriyle yâd edeceğim.
Her şeyden önce Yavuz Bülent Bakiler’in şiirinde bir âşığın şiirlerinin tadını aldığımı söylemeliyim. Bunda şiirinde işlediği konuların yanı sıra söyleyişinin de etkisi olsa gerek. Dili, 11’li hece ölçüsü, dörtlükler halinde yazması onu, kanaatimce âşık şiiri etkisinde yazan günümüz şairleri arasında değerlendirmeyi gerektiriyor. Karabağ’dan göç eden bir ailenin Sivas’ta yetişen bir evladı olarak temellük ettiği kültürün şiirine yansımaması da mümkün değildi.