Hukuk sadece yasalarda mıdır?

Hukuk denilince aklına kanun, mahkeme, yasa ve yönetmelik gelenlerden misiniz? Eğer öyleyseniz bundan sonra yazdıklarımı lütfen dikkatli okuyunuz.

Rahmetli babama birini tanıyıp tanımadığını sorduklarında hukukumuz vardır, derdi bazı tanıdıkları için. Ben anlamazdım bu cümle ile babamın ne demek istediğini. Anlamak için daha çok fırın ekmek yemem gerekeceğini de bilmezdim.

Evet, hukuk deyince akla yasalar ve kanunlar gelebilir ve devlet dediğimiz aygıt da bu yasalarla ayakta durur. Ama yasalarda yazılmayan fakat herkesin bildiği ve uyduğu hukuk da var. Bu hukuk ise ailenin ve toplumun düzenini ve dirliğini sağlayan yazılı olmayan kurallardan, adetlerden oluşur. Uyulmadığında yasalara göre suç işlemiş sayılmazsınız hiç şüphesiz. Fakat toplum tarafından yasanın verdiği cezadan daha ağır cezalara çarptırılırdınız. Bazen bu ceza arzu edilen bir nesneye ulaşamamak olurdu bazen bir sıkıntı bazen de itibar kaybı.

Ben bu konuyu yeterince iyi açıklayamayacağımı bildiğim için Fevrî adında alim bir şairin Sokullu Mehmed Paşa'nın güzel ahlakını ve devlet adamlığını anlattığı Ahlak-ı Mehmed Paşa isimli eserinden aktaracağım.

Fevri adı geçen eserinde bir insanın uyması gereken sekiz grup insanın hukukundan bahseder. Sırasıyla yazayım.

1. Anne-baba hukuku: Belki de bu dünyada hakkını en çok gözeteceğimiz hukuk bu. Anne ve babalarımızın haklarını ve hukukunu gözetmek bu hukuk en temeli ve evveli. Üzerimizde en çok hakkı olan kimseler oldukları için onların hukuku ilk sırada.

2. Aile fertleri ve akraba hukuku: Aile bireylerinin hukuku da gözetmemiz gereken hukuk arasında. Sıla-ı rahim de bu bahse girer. Akrabalarını terk eden, elinde imkânı olduğu halde onlara yardım etmediği gibi irtibatı koparanlar bu hukuku çiğneyenler. Yani içinden çıktığınız ailenizi ve doğup büyüdüğünüz toprakların hukuku gözeteceksiniz.

3. Hocaların hukuku: Hocaların hukuku ana-baba hukuku gibidir. Çünkü onlar vâlid-i hakikî yani gerçek anne-babalarımızdır. Hz. Ali'nin "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." sözü bu hukuku yeterince açıklar.

4. Komşuluk hukuku: Komşu hakkı Allah'ın hakkıdır. Bu konuda birçok hadis-i şerif var. Birkaçını yazayım.

Allah'a ve kıyamete inanan, komşusuna iyilik etsin. Evinizde pişen yemekten, komşunuzun hakkını verin

Komşusu aç iken tok yatan, [gerçek] mümin değildir

Komşuya da, ana-babaya hürmet eder gibi hürmet etmek gerekir.

Güzel komşuluk et ki, hakiki mümin olasın

Komşunun miras hakkı gibi hakkı vardır, o da komşuluk hakkıdır. Eğer müslüman ise sende iki hakkı vardır: Biri komşuluk hakkı, biri de Müslümanlık hakkı.

Komşusunu üzen, beni üzmüş olur. Bana eziyet eden Allah'a eziyet etmiş olur. Komşusu ile dövüşen, benimle dövüşmüş olur. Benimle dövüşen Allah ile dövüşmüş olur.

İslam'da komşuluk hukuku üzerine kitap bile yazılabilir.

5. Misafirin hukuku: Misafire ikram Allah'a ikramdır. Çünkü "kim ki Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin" buyurulmuştur. Bir başka hadis-i şerifte:

Şu üç kişinin duası kesinlikle geri çevrilmez: Mazlumun duası¸ misafirin duası ve ana-babanın evladına duası.

Buyurulur.

6. Fakir fukaranın hukuku: Zekât ve sadaka fakirin zengin üzerindeki hakkıdır. Yetim hakkı da bu bahistedir. Bu konuda ayet ve hadisleri sıralasak herhalde sayfalar dolusu sürer.

7. Şefaat sahiplerinin hukuku: Hayra vesile olan hayır yapmış gibidir. Dolayısıyla hayırlı iş yapanların hukukunu da gözetmek gerekir. Hayır ise iki türlü olur. Hem insanların ihtiyacı olan çeşme, yol, köprü, hamam gibi hayır hasenat yapanların hukuku gözetilir hem de insanları bir dertten bir sıkıntıdan kurtaran keşif ve icatlarda bulunanların hukuku. İlmiyle, bilgisiyle memlekete hizmet edenlerin hukuku da bu bahse girer. Ayrıca kitaplarını okuyup istifade ettiğimiz düşünür veya edebiyatçıların da hukuku vardır.

8. Sevdiklerimizin ve dostlarımızın hukuku: Çocukluk, iş, askerlik ve yolculuk gibi bazen muvakkaten bazen de ömür boyu süren dostlarımızın hakkını ve hukukunu gözetmeliyiz.

Aslında biri size selamün aleyküm dediği anda hukuk oluşmaya başlıyor, oturup birkaç lokma yediğiniz anda da aranızda bir hukuk oluşmuş oluyor.

Hukuku nasıl gözeteceğiz sorusu aklımıza gelebilir. Çok basit, hürmet ederek ve hizmet ederek, haklarına riayet ederek.

Rahmetli anne ve babamın gözettiği bu hukuku ben onlar kadar göz ettiğimi iddia edemiyorum. Siz edebiliyor musunuz?




Bu yazıyı, Facebook'ta paylaşayım...

Bu yazıyı, Twitter'da paylaşayım...

Bu yazıyı, LinkedIn'de paylaşayım...

Bölümler

Yazılarım

Yazılarımı okuyabileceğiniz sayfadır.

Kitaplarım

Kitaplarımı görebileceğiniz sayfadır.

Basında

Basındaki haberleri görebileceğiniz sayfadır...

Etkinlikler/Takvim

Tüm etkinlik, toplantı ve konuşmalarımın haberini takip edebileceğiniz sayfadır.

Videolar

Bir hadis alimi nasıl yetişiyordu?

İslam Dünyasında İlim Tahsili
08:15 "Ravi" Kitabının Yazılış Serüveni
19:00 Basra, Kufe, Yemen Hadis İlmi İçin Önemli Merkezler mi?
38:00 Hadis Ravisinde Aranan Şartlar Nelerdir?
41:00 Hadis Ravilerinin Yolculukları Nasıl Gerçekleştirildi?
44:00 Türk ve İslam Dünyasında Kervansaraylar
50:00 Hicri İkinci Asırda Hadis Dersleri Nerede ve Nasıl Veriliyordu?
54:00 Hadis Halkaları Nedir?
01:01:00 İslam Dünyasında İlim Tahsili
01:07:00 Hicri İkinci Yüzyılda Hadis İlminde Müzakere
01:22:00 Bir Hadisin Sahih Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılırdı?

Bayramdaki hikmet ve irfan

02:10 Dini Bayramları Nasıl Kutlarız?

03:45 Ramazan Bayramına Neden "Id-ı Fitr" Denilmiştir?

04:40 Bayramlar Bizim İçin Neden Önemlidir?

10:15 Arifler Bayrama Nasıl Hazırlanır?

29:45 Gökten İnen Sofra (Maide Suresi) Kur'an'da Nasıl Geçiyor?

53:20 Çocuklar İçin Bayram Ne Anlama Gelir?

ismailgulec.net